20 Şubat 2014 Perşembe
ÖZLENEN O KADAR ÇOK ŞEY VARKİ
Bu gece kalbime bir ok saplandı sanki
Boğazım düğümlendi biran yutkunamadığımı hissettim
Uykuya dalmış özlemlerim haykırırcasına uyanıverdi
O kadar çok şeyi özlemişim ki
Çocukluğumu çocukluğumda elimden tutan annemi
Sırtımı kaşıyan nasırlı ellerini
Bazen de kokusunu bazen yediğin azarı
Belki dayağı
Sırtına saplanan terliği
Acısı bile başkaymış şimdi
Bazen diyorsun ki kendi kendine
Keşke yaşasaydı da günlük beş öğün ikişer şamar yiyeceğim olsaydı
Yanaklarım gözlerim ağlamaktan şişeceğine
Gül elleriyle şişseydi diyesi geliyor insanın
Öyle ya takdir Allah ın diyemiyorsun işte
Özlenen o kadar çok şey var ki
Uyurken onu izlediğin günleri
Herkesten önce kalkıp sobayı yakardı
Kahvaltı hazırlar uyandırırdı herkesi
üstüne birde fırça atışını..
Özlemlerim uyandı ya bu gece uykusundan
Yalnız odada soğuk yorganın altına yattığında
Varlığı ile odam sımsıcakmış meğer.
Ya şimdi
Ağustos sıcağında bile ev buz gibi
Evimizin güneşi kışın sıcağı yazın serinliği imiş
Her uyandığımda sesini duyamamak
Hadi kalk oğlum deyişini özlüyor insan
Bazen de aşağıdan duvara vurmalarını uyandırmak için
Artık kimse vurmuyor ki
Uyanırken bile bir garip uyanıyorum
Özlenen o kadar çok şey var ki
Merhametli yüreğin
Kimselere kıyamayışın
Kar tanesi gibi süzülüşün üzerimize
İncitseler de seni incitmeyişin kimseleri
Birimizi birimizden ayrı koymayışın
Kırılmasın kimse diye içine sakladıkların
Özlenen o kadar çok şey var ki
Hangi birini yazsam hangi birini saysam
Ne sayfalar yeter anlatmaya ne de akıl alır anlamaya
Hakkın nasıl ödenir
Ya da
Hakkını nasıl öderim bilmiyorum ama
Ben her şeyini her anını aldığın her nefesi
Çok özledimm…
gizlisevda55 (R.Ç)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder